Sessiz yolculuklara çıkmıstım bir zamanlar. Çoğunda "kader" diye bişeye inanmadım. Aklım vardı. Başarısızlıklarım oldu. Kabul ettim çoğunu. Bir tek durmayı bilemedim, bir de eyvallah demeyi. Ne çok istemiştim oysaki büyük harflerle " EYVALLAH" demeyi. İçimden geçti. Üstümden de. Acı bir fren sesi oldu yalnızlıklarım. Paylaşmak istedim. Olmadı. Kızmadım. Kaçtım. Kaçtım, hırslı aşk serüvenlerinden. Hesap tutmadım ki en çok sevdiğim şeydi, hesabı ben öderdim her aşkın sonunda. ızdırabı bana kalırdı. Bulaşık yıkamak gibi, kirli suda ellerini dolandırmak gibi. Çöpte geçmiş anılarını eşelemek gibi. Çekmeyi severdim eskiden. Şuanda çekiyorum ama insanları değil, "an" ları. elbette içinde insanlar da var. ama istediğimi çekiyorum su sıralar. iyiyim ben. kafam az karışık çeyrek bulanık. az kaldı su berraklaştıgında, çakıl tasım beni yada ben onu bulucam. eskisi gibi değilde yeni dijital dslr makinalar gibi. anında ,istediğim kareyi silip atıcam. Bir de, daha hafifim artık. mental savaşlarımdan çıktım. makinamla barıştım bugün ;)
Ah bak,
Eyvallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder